Viski Dünyasında Jim Murray Olayı ve Cinsiyetçi Bakış Tartışması
- 23.09.2020
Merhaba,
Öncelikle bu yazıyı, ülkemizde viskiye bir tutkunluk derecesinde bağlı ve dünyadaki gelişmeleri de takip eden dostların takip ettiğini gözardı etmeyerek, viski dünyasının son birkaç gündür hararetli bir tartışma içerisinde olduğunu ve konudan haberi olmayan dostlar için dilim döndüğünce anlatmak istediğimi belirtmek isterim.
Aslında bu sitede viski tadım notlarının bile, yazdığım tarih, hikaye temalı konulu detaylı içeriklerin önüne geçmemesi için uğraşırken, bu tarz bir içeriğin olup olmaması konusunu düşündüm.
Bununla beraber şuna karar kıldım, ilgili insan sayısı az da olsa, konunun birebir viski ile alakası olmasa da, eğer viski ile ilgilenen bir Amerikalı, bir Fransız, bir İngiliz, sektörde olan önemli bir tartışmayı, ülkelerinin dilindeki web sitelerinden güncel olarak takip edebiliyorsa, zaten az sayıda olan Türkçe viski temalı web siteleri arasında da bu konuyu takip etmeli, en azından kendi payıma düşeni yapmalıyım.
Haydi başlayalım.
Bu hararetli tartışma, dünyaca ünlü viski yazarı Jim Murray hakkında.
Jim Murray, 1957 doğumlu, İngiliz bir gazeteci / yazar. Uzun yıllar spor ve özellikle futbol yazdıktan sonra, kariyerine farklı bir yön çizmeye karar vererek, belki de tarihin ilk “tam-zamanlı” viski yazarı olmak istiyor ve bunu başarıyor.

Jim Murray
1994 yılında, “Jim Murray’in İrlanda Viskileri Almanağı” isimli kitabıyla başlayan serüvenini birçok kitap takip ediyor. Meşhur Glenfiddich markası, onu üç defa yılın en iyi viski yazarı seçiyor, çok başka çeşitli ödüller ve alıyor, bunların arasında kitaplarının sayısız defa “çok satanlar” listelerine girmesi de dahil.
Uluslarası yarışmalarda juri üyeliği, viski harmanlama sanatında çeşitli damıtımevlerine danışmanlıklar, hatta 1996 yılında Ardbeg Damıtımevi’nin yeniden inşaasında verdiği destek ile de tanınıyor. Bununla beraber onu dünyaca ünlü yapan eser serisi yani o yıl içtiği viskilerin tadım notlarını ve kendi puanlamalarını yazdığı, “The Whisky Bible” kitabı ilk defa 2003 yılında piyasaya çıkıyor ve o yıldan bu yana da bu seri her sene devam ediyor.
Fakat yine de bütün bu işler, onu “içki sektörü medyası” dışında başka mecralara taşımazken, 2015 yılında çıkardığı “The Whisky Bible” serisinin o yıl için son kitabı onu bambaşka bir dünyanın içine de sokuyor.
Bunun nedeni, viski dünyasının içinde olanların zaten yıllardır bildiği ancak sade tüketici olanlar ve hatta viski ile alakası olmayanların bile adını duyması. Çünkü o sene, içtiği viskilerin arasında en iyi olanın, Japon üretimi, Yamazaki isimi bir viskinin 2013 şeri fıçı şişelemesi olduğunu seçmesi.

Kendi hatıralarınızı bir düşünmenizi rica edeceğim bu noktada. “Japon viskisi”, “Yamazaki” gibi kavram ve isimleri ilk duyduğunuz zamanları hatırlıyorsanız, işte büyük ihtimalle Jim Murray’in 2015 yılında yazdığı kitaptan sonra olması kuvvetle muhtemeldir.
“Dünyanın en iyisi” gibi sıfatlara bayılan “dünya medyası”, Murray’in bu seçimini sütunlarına, manşetlerine taşıyor, CNN’den Forbes’e, The New York Times’dan, The Guardian’a aklınıza gelebilecek bütün önemli dünya medyası mecraları Japon viskisi Yamazaki’den ve tabii ki Murray’den bahsetmiş oluyor.
Bu noktada kendisinin çok etkili bir figür olduğunu es geçmemek, yazının devamını okuduğunuzda dahi asla küçük görmemek gerekiyor kendi fikrime göre. En azından geçen haftaya kadar.
2015’i takip eden yıllarda, Jim Murray’in o meşhur ve cesaretli Yamazaki tercihini farklı viskiler izliyor.
Misal Kanadalı Crown Royal’ın bir çavdar viskisini dünyanın en iyi viskisi olduğunu söylüyor. Her sektörde olduğu gibi “doğru olup olmadığından en ufak bir fikrim olmayan” birçok söylenti çıkıyor. “En iyi viski” seçmeden önce yüzlerce şişe stok yaptığı (sonradan fiyatı beşe ona katlanacağı için), damıtımevlerinden “özel hediyeler” aldığı ve hatta bazılarına ortak yapıldığı gibi birçok söylenti. Bu seçimler ve söylentiler, aslında Jim Murray’I, viski dünyasının içerisinde biraz gözden düşürüyor.
Bu noktada şunu da özellikle belirtmem gerekiyor, Murray bir yarışma organize edip, jüri başkanlığını yapıp büyük bir grup kararıyla bu viskiyi seçtik, bunu seçmedik demiyor kitaplarında. Kendi başına, kendi verdiği kararları, sevip sevmediklerini kaleme alıyor. Ona güvenip kitabını alır, almaz, hatta önerdiği viskileri alır, almazsınız, bu tamamen adil ve özgürce bir karar, herhangi bir aldatmaca da en azından teorik olarak yok.
Gözden düşürüyor demiştik çünkü viski meraklıları, seçtiği viskilerin hiç de kendi beğendikleri viskiler gibi olmadığını, adeta bir takım tutarcasına savunuyor, kitaplarındaki yorumlar ve puanlar çoğu zaman alaya alınıyor ancak bununla beraber Murray’in The Whisky Bible’ı her sene dünyanın en çok satılan viski kitapları listesinden inmiyor, dünyaca meşhur gazete, dergi, televizyonlarda haber olmaya devam ediyor.
Ta ki geçtiğimiz haftaya kadar.
Şimdi gelelim ne oldu da ortalık karıştı, ne oldu da bu sefer olumsuz anlamda haberleri yapılmaya başlandı.
Geçen hafta Jim Murray, The Whisky Bible 2021 kitabını piyasaya sürdü.

Bir Beam-Suntory iştiraki olan ve Kanada’da Alberta Distiller’s tarafından üretilen, Alberta Premium Cask Strength Rye, NAS, alkol: 65.1% ekspresyonu dünyanın en viskisi olarak seçti. Yine bir Kanadalı çavdar viskisini en iyi seçerken viski dünyasında yine gözler devrildi, burunlar kıvırıldı fakat bu seçim dünya medyasında yer almaktan geri konmadı.
Herkes Murray’in en iyi viski, en iyi İskoç viskisi, en iyi şu kadar yıllık bu kadar yıllık viski seçimlerini tartışırken, yaklaşık 10 yıllık yazar, eski barmaid, İskoç Becky Paskin’in yazdıkları, işin rengini tamamen değiştirdi.

Becky Paskin
Kaynak: ScotchWhisky.org
Paskin eleştirilerinde, Murray’in yeni kitabında yer alan viski tadım notlarının tam 34 tanesinde, cinsiyetçi ve kaba bir dil kullandığını, bunun artık kabul edilmemesi gerektiğini iddia etti.
Bu noktada bazı örnekleri tabii ki sizin takdirinize bırakmak için Türkçeye çevirdim.
Paskin’in bahsettiği dildeki metinler arasında,
Galli Penderyn Damıtımevinin bir viskisi için:
“Bir seks tutkunun grup seks yaparken aldığı hazdaki gibi, malt tadındaki bir keyif”
Bir Canadian Club tadım notunda:
“Daha önce 41 yaşındaki bir Kanadalı kadınla seks yaparken bu kadar keyif aldım mı? Aldım sayılır ama birkaç yıl önceydi.”
Bir başka Penderyn için:
“Eğer bu bir kadın olsaydı onunla sabah öğle akşam sevişirdim. Tabii zamanım ve enerjim yeterse.”
Bu arada Penderyn Damıtımevi’nin, viski damıtım ve harmanlama pozisyonlarının neredeyse tamamında kadınların çalıştığını da eklemek isterim.
Glenmorangie Artisan için:
“Eğer viskiye bir cinsiyet koyacaksak kesinlikle kadın olurdu. Ne zaman Glenmorangie Artisan içsem, onda yeni bir tarz, yeni bir parfüm keşfediyorum. Ama size nasıl da tahrik edeceğini biliyor mu? Evet kesinlikle biliyor.”
Glenfarclas Family Cask serisi için:
“Hayatınızın kadını bir malt gibidir, önce baştan çıkarmak hatta baştan çıkarmak için ondan zevk almak ve sonra bu zevki birlikte paylaşmak gibi.”
Bu arada bir başka paradoks olarak kitabının adının “The Whisky Bible” olduğunu tekrar hatırlatmak isterim.
Başka örnekler de mevcut ancak bu kadarı, en azından konunun özetini anlatmak için kafi olacaktır diye düşünüyorum. Paskin’in bu Tweet zincirinden sonra, belki de kendi bile şaşırmış olabilir ancak çoğu büyük viski firması da destek ve hatta bu Murray’in yorumlarına ve desteğini bundan sonra umursamayacakları şeklinde açıklamalar yaptı. Bazı yayınevleri, artık dükkanlarında ve online satış kanallarında Murray'in kitaplarını satmayacaklarını açıkladı.
Hatta henüz birkaç gün önce, Murray’den aldıkları puanları gururla paylaşan damıtımevleri basın bültenlerini geri çekti, Tweet ve Instagram postlarını sildi. İnsan düşünmeden edemiyor, tümünü okumadığınız bir kitabın içinde size yapılmış övgüleri hemen kabul etmek nasıl bir amatörlüktür.
Bununla beraber direkt olarak tepki koyan ve sosyal sorumluluğa, cinsiyetçiliğe karşı bakan firmalar da oldu şüphesiz.


İşte viski dünyasının son günlerde tartışılan konunun, kısa ama umuyorum ki herkesin anlayabileceği şeklindeki özeti bu.
Şahsen ben, “damak zevkimizin benzemediğini” düşündüğüm için yaklaşık 5 yıldır Murray’in kitaplarını almıyorum. Zaten en iyi olarak seçtiği viskiler bir şekilde önüme düşüyordu. Yine de bu derece bir dille kitap yazacağını hiç tahmin etmezdim. Linç kültüründen nefret eden biri olarak, sektörün ona doğal bir ceza vereceğini umarım, daha fazlasını ise tasvip etmem. Viski bir erkek içkisi değildir, viski bir kadın içkisi de değildir, viski sağlığı el verip de yasal olarak içme hakkına sahip herkesin içkisidir derken, viski bir kadın değildir diye yazdırtan Murray'e de akıl fikir dilerim.
En azından şu an için.
Son söz olarak şunu da söylemek isterim, viski dünyası eğer bu konuda gerçekten samimiyse, biraz o herkesin bayıldığı, kimsenin ağzını açamadığı SMWS viskilerinin açıklamalarınagöz atmalı. Kim bilir, belki yakında o da olur.
NOT: Bu yazının yazıldığı tarihten sonrasında, Jim Murray konuya cevap mahiyetinde bir açıklama yaptı. Kısaca önemli bulduğum bazı cümlelerini sizler için çevirdim.
" Bu kesinlikle cinsiyetçilik üzerine bir tartışma değildir. Bu tamamen ifade özgürlüğü ile ilgili bir tartışmadır. Benim yazdıklarım ifade özgürlüğü kapsamındadır. Dünyanın konusunda en iyi yazarı olarak bugüne dek bir milyondan fazla kitap satışım oldu ve herhangi bir gün, tek bir tane bile cinsiyetçilik ile alakalı bir mektup almadım. Enteresan bir şekilde bir çok insan bu konuyu aynı gün dile getirmeye başladı. Bir viskiden aldığım keyfi orgazm olmak şeklinde dile getirdiğimde nasıl cinsiyetçi olabilirim? En son bildiğim bu dünyada erkeklerin, kadınların, eşcinsellerin, tüm insanların orgazm olma hakkı vardı. Benim kitaplarım yetişkinler içindir. Ben viskiyi iyi koklamakla meşhurumdur. Hakkımda düzenlenmiş bu büyük kurguda ise dev bir sıçan kokusu alıyorum."
Sevgiler,
Ozan Vural
Öncelikle bu yazıyı, ülkemizde viskiye bir tutkunluk derecesinde bağlı ve dünyadaki gelişmeleri de takip eden dostların takip ettiğini gözardı etmeyerek, viski dünyasının son birkaç gündür hararetli bir tartışma içerisinde olduğunu ve konudan haberi olmayan dostlar için dilim döndüğünce anlatmak istediğimi belirtmek isterim.
Aslında bu sitede viski tadım notlarının bile, yazdığım tarih, hikaye temalı konulu detaylı içeriklerin önüne geçmemesi için uğraşırken, bu tarz bir içeriğin olup olmaması konusunu düşündüm.
Bununla beraber şuna karar kıldım, ilgili insan sayısı az da olsa, konunun birebir viski ile alakası olmasa da, eğer viski ile ilgilenen bir Amerikalı, bir Fransız, bir İngiliz, sektörde olan önemli bir tartışmayı, ülkelerinin dilindeki web sitelerinden güncel olarak takip edebiliyorsa, zaten az sayıda olan Türkçe viski temalı web siteleri arasında da bu konuyu takip etmeli, en azından kendi payıma düşeni yapmalıyım.
Haydi başlayalım.
Bu hararetli tartışma, dünyaca ünlü viski yazarı Jim Murray hakkında.
Jim Murray, 1957 doğumlu, İngiliz bir gazeteci / yazar. Uzun yıllar spor ve özellikle futbol yazdıktan sonra, kariyerine farklı bir yön çizmeye karar vererek, belki de tarihin ilk “tam-zamanlı” viski yazarı olmak istiyor ve bunu başarıyor.

Jim Murray
1994 yılında, “Jim Murray’in İrlanda Viskileri Almanağı” isimli kitabıyla başlayan serüvenini birçok kitap takip ediyor. Meşhur Glenfiddich markası, onu üç defa yılın en iyi viski yazarı seçiyor, çok başka çeşitli ödüller ve alıyor, bunların arasında kitaplarının sayısız defa “çok satanlar” listelerine girmesi de dahil.
Uluslarası yarışmalarda juri üyeliği, viski harmanlama sanatında çeşitli damıtımevlerine danışmanlıklar, hatta 1996 yılında Ardbeg Damıtımevi’nin yeniden inşaasında verdiği destek ile de tanınıyor. Bununla beraber onu dünyaca ünlü yapan eser serisi yani o yıl içtiği viskilerin tadım notlarını ve kendi puanlamalarını yazdığı, “The Whisky Bible” kitabı ilk defa 2003 yılında piyasaya çıkıyor ve o yıldan bu yana da bu seri her sene devam ediyor.
Fakat yine de bütün bu işler, onu “içki sektörü medyası” dışında başka mecralara taşımazken, 2015 yılında çıkardığı “The Whisky Bible” serisinin o yıl için son kitabı onu bambaşka bir dünyanın içine de sokuyor.
Bunun nedeni, viski dünyasının içinde olanların zaten yıllardır bildiği ancak sade tüketici olanlar ve hatta viski ile alakası olmayanların bile adını duyması. Çünkü o sene, içtiği viskilerin arasında en iyi olanın, Japon üretimi, Yamazaki isimi bir viskinin 2013 şeri fıçı şişelemesi olduğunu seçmesi.

Kendi hatıralarınızı bir düşünmenizi rica edeceğim bu noktada. “Japon viskisi”, “Yamazaki” gibi kavram ve isimleri ilk duyduğunuz zamanları hatırlıyorsanız, işte büyük ihtimalle Jim Murray’in 2015 yılında yazdığı kitaptan sonra olması kuvvetle muhtemeldir.
“Dünyanın en iyisi” gibi sıfatlara bayılan “dünya medyası”, Murray’in bu seçimini sütunlarına, manşetlerine taşıyor, CNN’den Forbes’e, The New York Times’dan, The Guardian’a aklınıza gelebilecek bütün önemli dünya medyası mecraları Japon viskisi Yamazaki’den ve tabii ki Murray’den bahsetmiş oluyor.
Bu noktada kendisinin çok etkili bir figür olduğunu es geçmemek, yazının devamını okuduğunuzda dahi asla küçük görmemek gerekiyor kendi fikrime göre. En azından geçen haftaya kadar.
2015’i takip eden yıllarda, Jim Murray’in o meşhur ve cesaretli Yamazaki tercihini farklı viskiler izliyor.
Misal Kanadalı Crown Royal’ın bir çavdar viskisini dünyanın en iyi viskisi olduğunu söylüyor. Her sektörde olduğu gibi “doğru olup olmadığından en ufak bir fikrim olmayan” birçok söylenti çıkıyor. “En iyi viski” seçmeden önce yüzlerce şişe stok yaptığı (sonradan fiyatı beşe ona katlanacağı için), damıtımevlerinden “özel hediyeler” aldığı ve hatta bazılarına ortak yapıldığı gibi birçok söylenti. Bu seçimler ve söylentiler, aslında Jim Murray’I, viski dünyasının içerisinde biraz gözden düşürüyor.
Bu noktada şunu da özellikle belirtmem gerekiyor, Murray bir yarışma organize edip, jüri başkanlığını yapıp büyük bir grup kararıyla bu viskiyi seçtik, bunu seçmedik demiyor kitaplarında. Kendi başına, kendi verdiği kararları, sevip sevmediklerini kaleme alıyor. Ona güvenip kitabını alır, almaz, hatta önerdiği viskileri alır, almazsınız, bu tamamen adil ve özgürce bir karar, herhangi bir aldatmaca da en azından teorik olarak yok.
Gözden düşürüyor demiştik çünkü viski meraklıları, seçtiği viskilerin hiç de kendi beğendikleri viskiler gibi olmadığını, adeta bir takım tutarcasına savunuyor, kitaplarındaki yorumlar ve puanlar çoğu zaman alaya alınıyor ancak bununla beraber Murray’in The Whisky Bible’ı her sene dünyanın en çok satılan viski kitapları listesinden inmiyor, dünyaca meşhur gazete, dergi, televizyonlarda haber olmaya devam ediyor.
Ta ki geçtiğimiz haftaya kadar.
Şimdi gelelim ne oldu da ortalık karıştı, ne oldu da bu sefer olumsuz anlamda haberleri yapılmaya başlandı.
Geçen hafta Jim Murray, The Whisky Bible 2021 kitabını piyasaya sürdü.

Bir Beam-Suntory iştiraki olan ve Kanada’da Alberta Distiller’s tarafından üretilen, Alberta Premium Cask Strength Rye, NAS, alkol: 65.1% ekspresyonu dünyanın en viskisi olarak seçti. Yine bir Kanadalı çavdar viskisini en iyi seçerken viski dünyasında yine gözler devrildi, burunlar kıvırıldı fakat bu seçim dünya medyasında yer almaktan geri konmadı.
Herkes Murray’in en iyi viski, en iyi İskoç viskisi, en iyi şu kadar yıllık bu kadar yıllık viski seçimlerini tartışırken, yaklaşık 10 yıllık yazar, eski barmaid, İskoç Becky Paskin’in yazdıkları, işin rengini tamamen değiştirdi.

Becky Paskin
Kaynak: ScotchWhisky.org
Paskin eleştirilerinde, Murray’in yeni kitabında yer alan viski tadım notlarının tam 34 tanesinde, cinsiyetçi ve kaba bir dil kullandığını, bunun artık kabul edilmemesi gerektiğini iddia etti.
Bu noktada bazı örnekleri tabii ki sizin takdirinize bırakmak için Türkçeye çevirdim.
Paskin’in bahsettiği dildeki metinler arasında,
Galli Penderyn Damıtımevinin bir viskisi için:
“Bir seks tutkunun grup seks yaparken aldığı hazdaki gibi, malt tadındaki bir keyif”
Bir Canadian Club tadım notunda:
“Daha önce 41 yaşındaki bir Kanadalı kadınla seks yaparken bu kadar keyif aldım mı? Aldım sayılır ama birkaç yıl önceydi.”
Bir başka Penderyn için:
“Eğer bu bir kadın olsaydı onunla sabah öğle akşam sevişirdim. Tabii zamanım ve enerjim yeterse.”
Bu arada Penderyn Damıtımevi’nin, viski damıtım ve harmanlama pozisyonlarının neredeyse tamamında kadınların çalıştığını da eklemek isterim.
Glenmorangie Artisan için:
“Eğer viskiye bir cinsiyet koyacaksak kesinlikle kadın olurdu. Ne zaman Glenmorangie Artisan içsem, onda yeni bir tarz, yeni bir parfüm keşfediyorum. Ama size nasıl da tahrik edeceğini biliyor mu? Evet kesinlikle biliyor.”
Glenfarclas Family Cask serisi için:
“Hayatınızın kadını bir malt gibidir, önce baştan çıkarmak hatta baştan çıkarmak için ondan zevk almak ve sonra bu zevki birlikte paylaşmak gibi.”
Bu arada bir başka paradoks olarak kitabının adının “The Whisky Bible” olduğunu tekrar hatırlatmak isterim.
Başka örnekler de mevcut ancak bu kadarı, en azından konunun özetini anlatmak için kafi olacaktır diye düşünüyorum. Paskin’in bu Tweet zincirinden sonra, belki de kendi bile şaşırmış olabilir ancak çoğu büyük viski firması da destek ve hatta bu Murray’in yorumlarına ve desteğini bundan sonra umursamayacakları şeklinde açıklamalar yaptı. Bazı yayınevleri, artık dükkanlarında ve online satış kanallarında Murray'in kitaplarını satmayacaklarını açıkladı.
Hatta henüz birkaç gün önce, Murray’den aldıkları puanları gururla paylaşan damıtımevleri basın bültenlerini geri çekti, Tweet ve Instagram postlarını sildi. İnsan düşünmeden edemiyor, tümünü okumadığınız bir kitabın içinde size yapılmış övgüleri hemen kabul etmek nasıl bir amatörlüktür.
Bununla beraber direkt olarak tepki koyan ve sosyal sorumluluğa, cinsiyetçiliğe karşı bakan firmalar da oldu şüphesiz.


İşte viski dünyasının son günlerde tartışılan konunun, kısa ama umuyorum ki herkesin anlayabileceği şeklindeki özeti bu.
Şahsen ben, “damak zevkimizin benzemediğini” düşündüğüm için yaklaşık 5 yıldır Murray’in kitaplarını almıyorum. Zaten en iyi olarak seçtiği viskiler bir şekilde önüme düşüyordu. Yine de bu derece bir dille kitap yazacağını hiç tahmin etmezdim. Linç kültüründen nefret eden biri olarak, sektörün ona doğal bir ceza vereceğini umarım, daha fazlasını ise tasvip etmem. Viski bir erkek içkisi değildir, viski bir kadın içkisi de değildir, viski sağlığı el verip de yasal olarak içme hakkına sahip herkesin içkisidir derken, viski bir kadın değildir diye yazdırtan Murray'e de akıl fikir dilerim.
En azından şu an için.
Son söz olarak şunu da söylemek isterim, viski dünyası eğer bu konuda gerçekten samimiyse, biraz o herkesin bayıldığı, kimsenin ağzını açamadığı SMWS viskilerinin açıklamalarınagöz atmalı. Kim bilir, belki yakında o da olur.
NOT: Bu yazının yazıldığı tarihten sonrasında, Jim Murray konuya cevap mahiyetinde bir açıklama yaptı. Kısaca önemli bulduğum bazı cümlelerini sizler için çevirdim.
" Bu kesinlikle cinsiyetçilik üzerine bir tartışma değildir. Bu tamamen ifade özgürlüğü ile ilgili bir tartışmadır. Benim yazdıklarım ifade özgürlüğü kapsamındadır. Dünyanın konusunda en iyi yazarı olarak bugüne dek bir milyondan fazla kitap satışım oldu ve herhangi bir gün, tek bir tane bile cinsiyetçilik ile alakalı bir mektup almadım. Enteresan bir şekilde bir çok insan bu konuyu aynı gün dile getirmeye başladı. Bir viskiden aldığım keyfi orgazm olmak şeklinde dile getirdiğimde nasıl cinsiyetçi olabilirim? En son bildiğim bu dünyada erkeklerin, kadınların, eşcinsellerin, tüm insanların orgazm olma hakkı vardı. Benim kitaplarım yetişkinler içindir. Ben viskiyi iyi koklamakla meşhurumdur. Hakkımda düzenlenmiş bu büyük kurguda ise dev bir sıçan kokusu alıyorum."
Sevgiler,
Ozan Vural