Monkey Shoulder Viskinin Hikayesi

- 4.01.2019
Merhaba,
Malt viski üretmenin, hatta bir bira üretmenin ilk adımı, elbette ki öncelikle malt üretmektedir. Malt dediğimiz, çimlendirilmiş arpa, yani önce tarladan toplanmış, sonra özel değirmenlerde parçalanmış, sonra sulanmış, sonra kurutulmuş, besin değerleri güçlenmiş ama filiz vermesine izin verilmemiş arpa.
Bir zamanlar İskoçya’da tüm damıtmevleri kendi arpalarını kendileri yetiştirip, kendi maltlarını üretiyorlardı. Yıllar geçtikçe ve sektör dünya çapında büyük paralara çıkınca hem daha küçük damıtımevleri ortaya çıktı hem de sadece malt üreten ve ürettikleri maltı damıtımevlerine satan üçüncü parti firmalar ortaya çıktı. Ama bizim konumuz onlar değil, eski nesil konuşmaya devam edeceğiz.
Malt üretiminde arpaları sularken, “malt man” ismi verilen işçiler, o arpaları sürekli küreyerek yerlerini değiştiriyor, hem arpaların havalandırılmasını sağlıyor hem de oldukları yerde kök salmasına, filiz vermesine izin verilmiyordu. Bu işlem basit gibi gözükse de, eğer günde 10-15 saat çalışırsanız biraz insanlık dışı bir işe dönüşüyordu.
Bu malt man işçilerin, yani kürek işçileri diyelim, kaderinde de hem bu kadar çalışmak, sonrasında da tıbbi rahatsızlıklar yaşamak vardı.
Bu rahatsızlıkların bir tanesi de, tıp literatüründe lenfödem olarak geçen, omuzlardan başlayarak bütün kolun ve ellerin şişmesine neden olan bir lenfatik dolaşım sorunu.
Bu çok ciddi hastalığın, elleri ve kolların doğal yapısını bozarak onları bir adeta bir maymunun vücuduna benzer bir hale sokmasından dolayı da hastalığa “monkey shoulder” denmeye başlanıyor.

Misal bu fotoğrafta, omuzlarından ve gözlerinden keder akan bir işçiyi görüyor musunuz? Göremezsiniz çünkü kendisi babam Orhan Vural, sadece fotoğraf çektirmek için dalmış arpaların arasında. 1992 yılı falan olmalı, Bowmore Damıtımevi, Islay. Ama mantık aynı. Bahsedilen yer de arpaların serildiği işte bu alanlar.
Gelelim yazımın esas konusuna. 2005 yılında, bünyesinde aynı zamanda Glenfiddich, Balvenie, Clan MacGregor, Tullamore Dew, Grant’s viskileri, Drambuie viski likörü ve Hendrick’s cini de bulunduran meşhur William Grant & Sons firması, Monkey Shoulder isimle bir malt harmanı yaratıyor. Firmanın viski direktörü ünvanlı çalışanı Jonny Cornthwaite, 2005 yılını baz alırsak “o zamanlar viski yeterince havalı bir kategori değildi, biraz daha sıradışı bir şey üretmek istedik” diye açıklıyor ilk çıkış hikayesini.
Burada malt harmanı kavramını da konuşmamız lazım. Öncelikle malt viskinin, %100 bakır imbiklerden damıtılarak elde edildiğini biliyoruz.
Arpanın üretimini dışarıda bırakırsak, kalan tüm üretim tek bir damıtımevinde yapılırsa ona “single malt” viski deniyor. Yani buradaki “single” kelimesinin anlamı sadece %100 damıtık arpa alkolü olması değil aynı zamanda tek bir damıtımevi arasizi içerisinde üretilmesi.
Tahıl viskileri ise, arpa dışında kalan diğer tahıllardan (keza evet arpa da bir tahıl ama kendi başına sınıflandırılıyor), bakır imbik zorunluluğu olmadan, çelikten üretilen ve sürekli damıtım olanağı veren imbiklerde üretilmesi. Kısaca geçmek gerekirse, bir malt viski ile bir tahıl viskisi bir araya geldiğinde harman İskoç viskisini oluşturuyor.
Fakat burada ne yazdık? Malt harmanı. Eskilerin deyimiyle “vatted malt”, “pure malt” gibi anlamları da olan ancak günümüzde yasal olarak sadece “blended malt” yazma zorunluluğu olan bu viski ise, sadece malt viskilerden oluşan bir karışım, yani bir harman.
Her ne kadar İskoçya’da viski konusunda çok katı kurallar olsa da, kısmen rahat bıraktıkları bir konu, bir malt harmanının içindeki viskilerin hangi damıtımevinden geldiğini yazmak zorunda olmalaları.
Bu single malt veya harman viskiler için de geçerli.
Fakat konu Monkey Shoulder’a geldiğinde, içindeki malt viskilerin nereden geldiğini biliyoruz. Glenfiddich Damıtımevi, Balvenie Damıtımevi ve firmanın bir diğer malt damıtımevi olan Kinninvie Damıtımevi’nden gelen malt viskiler, çok ustaca bir oranla harmanlanıyor, ve ortaya Monkey Shoulder çıkıyor.

Boyutları küçük, 17 yıllık olarak satılan Kinninvie gerçekten enfes bir malt viski. Tattığınızda pişman olmazsınız. Glencairn viski kadehinde daha keyifle yudumlanıyor.
Gerek lezzetinin uygunluğu, gerekse firmanın en azından başlardaki pazarlama stratejilerine göre aslında viskiye yeni başlayanlar veya viskide kokteyl tercih edenler için üretildiğe benziyor. Bununla beraber ben sek olarak tadını çok beğeniyorum, fiyat avantajını da düşünürsek f/p oranını çok yüksek buluyorum.
Malt viskilerinin geldiği bölge, üç damıtımevinin bölgesi Speyside. Aslında Highland bölgesinin içinde yer alan bu bölge, üzerindeki Spey nehrinin etrafına konuşlanan onlarca viski damıtımevi ile İskoçya’nın toplam viski üretiminin aşağı yukarı yarısına ev sahipliği yaptığı için özerk bir isim alabiliyor.
Bölgenin viski karakteri hafif, kolay içimli, çimensi, taze ve kuru meyveleri andıran notalar ve tabii ki şeri fıçılı viskilerin en önemli merkezlerinden. Hal böyle olunca, Monkey Shoulder’ın da tadı bölgeye uyuyor, kolay içimli, hafif tatlı, meyvemsi bir karaktere bürünüyor.
2017 itibariyle yılda 311 bin kasa satmayı başaran Monkey Shoulder tabii ki “malt harmanı” kategorisinde, her ne kadar butik üreticiler yer alsa da büyüklerin de dikkatini çekiyor. Malt harmanı olarak aklınıza ilk gelebilecek diğer örneklerden biri Johnnie Walker’ın 15 yıllık Green Label serisi. Aynı zamanda Chivas Regal’in ultra premium malt harmanı Ultis de bu kategoride yer alıyor.
Yakın zamanda, yine devlerden Whyte Mackay, Shackelton ismiyle bir malt harmanı çıkardı, aynı zamanda duty free reyonlarında artık rastlayabildiğimiz Copper Dog da pazarın kısmen yeni üyelerinden. Yine son dönemde yeni havalimanının duty free reyonlarında bolca yer almaya başlayan Eagle Cask Blended Malt da bu kategorinin üyelerinden biri olarak aklınızda kalsın.
Monkey Shoulder’ın kolay içimi, hafif lezzeti, biraz önce de belirttiğim gibi koktyellerde de onu çok popüler yapıyor. Hatta yıllar geçtikçe iş öyle bir hal alıyor ki, dünya üzerindeki önemli noktalarda çalışan ve sektörün isim yapmış barmenlerinden, William Gran & Son’a bir talep gidiyor. “Her şeye yakıştırıyoruz” diyorlar “ ama Monkey Shoulder ile isli lezzetler de yaratmak istiyoruz.”
Bu talebe olumlu cevap veren firma, ilk etapta sadece belirli barlara temin edilmek üzere Monkey Shoulder’a bir kardeş yaratıyor, turbalı malttan damıttıkları viskileri içinde kullanarak Smoky Monkey’I yaratıyorlar. Tabii burada kullandıkları turba, belki de turbalı viskiyi meşhur eden ada Islay’dan değil, kendi bölgeleri olan Highland’den çıkarılan turba oluyor.

Smokey Monkey
2017 çıkışlı bu viskiye buralarda rastlamak pek mümkün değil ancak tüm viski üreticilerinin “isli viskiler pazarına” bakıp da iştah kabarttığını göz önünde bulundurursak, yakındır denebilir.
Sonrasında da Gorilla ismini verdikleri 4.5 litrelik dev bir Monkey Shoulder ekspresyonu çıkarıyorlar. Buralarda satılsa fiyatını düşünemiyorum ama yurtdışında toplamda 6 şişe viskiye denk gelen bu özel seriyi gayet uygun fiyatlarda bulabiliyorsunuz.

Bu da benim minik Gorilla. Ara ara atölyelere götürüyordum göstermek için ama artık bıraktım çünkü pek ağır.
Son olarak tekrar etmek gerekirse, iyi fiyat, günlük hoş içimli bir lezzete sahip Monkey Shoulder’dan her daim evimde bulundururum.
Slainte
Ozan
--------------------------------
Malt viski üretmenin, hatta bir bira üretmenin ilk adımı, elbette ki öncelikle malt üretmektedir. Malt dediğimiz, çimlendirilmiş arpa, yani önce tarladan toplanmış, sonra özel değirmenlerde parçalanmış, sonra sulanmış, sonra kurutulmuş, besin değerleri güçlenmiş ama filiz vermesine izin verilmemiş arpa.
Bir zamanlar İskoçya’da tüm damıtmevleri kendi arpalarını kendileri yetiştirip, kendi maltlarını üretiyorlardı. Yıllar geçtikçe ve sektör dünya çapında büyük paralara çıkınca hem daha küçük damıtımevleri ortaya çıktı hem de sadece malt üreten ve ürettikleri maltı damıtımevlerine satan üçüncü parti firmalar ortaya çıktı. Ama bizim konumuz onlar değil, eski nesil konuşmaya devam edeceğiz.
Malt üretiminde arpaları sularken, “malt man” ismi verilen işçiler, o arpaları sürekli küreyerek yerlerini değiştiriyor, hem arpaların havalandırılmasını sağlıyor hem de oldukları yerde kök salmasına, filiz vermesine izin verilmiyordu. Bu işlem basit gibi gözükse de, eğer günde 10-15 saat çalışırsanız biraz insanlık dışı bir işe dönüşüyordu.
Bu malt man işçilerin, yani kürek işçileri diyelim, kaderinde de hem bu kadar çalışmak, sonrasında da tıbbi rahatsızlıklar yaşamak vardı.
Bu rahatsızlıkların bir tanesi de, tıp literatüründe lenfödem olarak geçen, omuzlardan başlayarak bütün kolun ve ellerin şişmesine neden olan bir lenfatik dolaşım sorunu.
Bu çok ciddi hastalığın, elleri ve kolların doğal yapısını bozarak onları bir adeta bir maymunun vücuduna benzer bir hale sokmasından dolayı da hastalığa “monkey shoulder” denmeye başlanıyor.

Misal bu fotoğrafta, omuzlarından ve gözlerinden keder akan bir işçiyi görüyor musunuz? Göremezsiniz çünkü kendisi babam Orhan Vural, sadece fotoğraf çektirmek için dalmış arpaların arasında. 1992 yılı falan olmalı, Bowmore Damıtımevi, Islay. Ama mantık aynı. Bahsedilen yer de arpaların serildiği işte bu alanlar.
Gelelim yazımın esas konusuna. 2005 yılında, bünyesinde aynı zamanda Glenfiddich, Balvenie, Clan MacGregor, Tullamore Dew, Grant’s viskileri, Drambuie viski likörü ve Hendrick’s cini de bulunduran meşhur William Grant & Sons firması, Monkey Shoulder isimle bir malt harmanı yaratıyor. Firmanın viski direktörü ünvanlı çalışanı Jonny Cornthwaite, 2005 yılını baz alırsak “o zamanlar viski yeterince havalı bir kategori değildi, biraz daha sıradışı bir şey üretmek istedik” diye açıklıyor ilk çıkış hikayesini.
Burada malt harmanı kavramını da konuşmamız lazım. Öncelikle malt viskinin, %100 bakır imbiklerden damıtılarak elde edildiğini biliyoruz.
Arpanın üretimini dışarıda bırakırsak, kalan tüm üretim tek bir damıtımevinde yapılırsa ona “single malt” viski deniyor. Yani buradaki “single” kelimesinin anlamı sadece %100 damıtık arpa alkolü olması değil aynı zamanda tek bir damıtımevi arasizi içerisinde üretilmesi.
Tahıl viskileri ise, arpa dışında kalan diğer tahıllardan (keza evet arpa da bir tahıl ama kendi başına sınıflandırılıyor), bakır imbik zorunluluğu olmadan, çelikten üretilen ve sürekli damıtım olanağı veren imbiklerde üretilmesi. Kısaca geçmek gerekirse, bir malt viski ile bir tahıl viskisi bir araya geldiğinde harman İskoç viskisini oluşturuyor.
Fakat burada ne yazdık? Malt harmanı. Eskilerin deyimiyle “vatted malt”, “pure malt” gibi anlamları da olan ancak günümüzde yasal olarak sadece “blended malt” yazma zorunluluğu olan bu viski ise, sadece malt viskilerden oluşan bir karışım, yani bir harman.
Her ne kadar İskoçya’da viski konusunda çok katı kurallar olsa da, kısmen rahat bıraktıkları bir konu, bir malt harmanının içindeki viskilerin hangi damıtımevinden geldiğini yazmak zorunda olmalaları.
Bu single malt veya harman viskiler için de geçerli.
Fakat konu Monkey Shoulder’a geldiğinde, içindeki malt viskilerin nereden geldiğini biliyoruz. Glenfiddich Damıtımevi, Balvenie Damıtımevi ve firmanın bir diğer malt damıtımevi olan Kinninvie Damıtımevi’nden gelen malt viskiler, çok ustaca bir oranla harmanlanıyor, ve ortaya Monkey Shoulder çıkıyor.

Boyutları küçük, 17 yıllık olarak satılan Kinninvie gerçekten enfes bir malt viski. Tattığınızda pişman olmazsınız. Glencairn viski kadehinde daha keyifle yudumlanıyor.
Gerek lezzetinin uygunluğu, gerekse firmanın en azından başlardaki pazarlama stratejilerine göre aslında viskiye yeni başlayanlar veya viskide kokteyl tercih edenler için üretildiğe benziyor. Bununla beraber ben sek olarak tadını çok beğeniyorum, fiyat avantajını da düşünürsek f/p oranını çok yüksek buluyorum.
Malt viskilerinin geldiği bölge, üç damıtımevinin bölgesi Speyside. Aslında Highland bölgesinin içinde yer alan bu bölge, üzerindeki Spey nehrinin etrafına konuşlanan onlarca viski damıtımevi ile İskoçya’nın toplam viski üretiminin aşağı yukarı yarısına ev sahipliği yaptığı için özerk bir isim alabiliyor.
Bölgenin viski karakteri hafif, kolay içimli, çimensi, taze ve kuru meyveleri andıran notalar ve tabii ki şeri fıçılı viskilerin en önemli merkezlerinden. Hal böyle olunca, Monkey Shoulder’ın da tadı bölgeye uyuyor, kolay içimli, hafif tatlı, meyvemsi bir karaktere bürünüyor.
2017 itibariyle yılda 311 bin kasa satmayı başaran Monkey Shoulder tabii ki “malt harmanı” kategorisinde, her ne kadar butik üreticiler yer alsa da büyüklerin de dikkatini çekiyor. Malt harmanı olarak aklınıza ilk gelebilecek diğer örneklerden biri Johnnie Walker’ın 15 yıllık Green Label serisi. Aynı zamanda Chivas Regal’in ultra premium malt harmanı Ultis de bu kategoride yer alıyor.
Yakın zamanda, yine devlerden Whyte Mackay, Shackelton ismiyle bir malt harmanı çıkardı, aynı zamanda duty free reyonlarında artık rastlayabildiğimiz Copper Dog da pazarın kısmen yeni üyelerinden. Yine son dönemde yeni havalimanının duty free reyonlarında bolca yer almaya başlayan Eagle Cask Blended Malt da bu kategorinin üyelerinden biri olarak aklınızda kalsın.
Monkey Shoulder’ın kolay içimi, hafif lezzeti, biraz önce de belirttiğim gibi koktyellerde de onu çok popüler yapıyor. Hatta yıllar geçtikçe iş öyle bir hal alıyor ki, dünya üzerindeki önemli noktalarda çalışan ve sektörün isim yapmış barmenlerinden, William Gran & Son’a bir talep gidiyor. “Her şeye yakıştırıyoruz” diyorlar “ ama Monkey Shoulder ile isli lezzetler de yaratmak istiyoruz.”
Bu talebe olumlu cevap veren firma, ilk etapta sadece belirli barlara temin edilmek üzere Monkey Shoulder’a bir kardeş yaratıyor, turbalı malttan damıttıkları viskileri içinde kullanarak Smoky Monkey’I yaratıyorlar. Tabii burada kullandıkları turba, belki de turbalı viskiyi meşhur eden ada Islay’dan değil, kendi bölgeleri olan Highland’den çıkarılan turba oluyor.

Smokey Monkey
2017 çıkışlı bu viskiye buralarda rastlamak pek mümkün değil ancak tüm viski üreticilerinin “isli viskiler pazarına” bakıp da iştah kabarttığını göz önünde bulundurursak, yakındır denebilir.
Sonrasında da Gorilla ismini verdikleri 4.5 litrelik dev bir Monkey Shoulder ekspresyonu çıkarıyorlar. Buralarda satılsa fiyatını düşünemiyorum ama yurtdışında toplamda 6 şişe viskiye denk gelen bu özel seriyi gayet uygun fiyatlarda bulabiliyorsunuz.

Bu da benim minik Gorilla. Ara ara atölyelere götürüyordum göstermek için ama artık bıraktım çünkü pek ağır.
Son olarak tekrar etmek gerekirse, iyi fiyat, günlük hoş içimli bir lezzete sahip Monkey Shoulder’dan her daim evimde bulundururum.
Slainte
Ozan
--------------------------------