Japon Samuraylarının Kılıcından Cep Cakısına Higonokami

- 23.02.2019
Japon viskileri üzerine yaptığımız atölyelere katılan dostların hatırlayacağı gibi Japon imparatoru Meiji'nin reformları neticesinde şekillenen Japon kültürünün çehresinin değişmesi başlı başına bir hikaye konusu ve genelde viski üzerinden konuştuk ve sıradaki atölyelerde konuşmaya devam edeceğiz.
Bu bahsi geçen reformların bir çok etkisinden biri de meşhur samuraylar üzerinde oldu ve her geçen gün sayıları azaldı.
Bununla beraber kendileri artık yok sayılsa da bir çeşit reenkarnasyon misali, kültürleri farklı formlar içerisinde yaşamaya devam etti.
Reformlar neticesinde samurayların varlığı reddedilirken, onlara yeryüzünün en müthiş kılıçlarını yapan sanat/zanaat ustaları da bir anlamda boşa çıktı diyebiliriz.
Bu ustalar enteresan bir iş yaptı ve mini kılıç şeklinde bir alet ürettiler sonrasında. Geleneksel savaşçıların olmadığı zamanının modern dünyasına ayak uyduran bir alet.

Okullardaki öğrencilere kalemtraş olarak satılan bu çakı/bıçak/kalemtraşın hikayesi de 1800'lerin sonunda başladı.
1907'de Higonokami yani efsaneye göre Higo'nun Tanrısı'nın bıçakları bir federasyon bile oldu. Japonya'da hala Higo bıçağı olarak geçiyor kısaca. Bıçağın ismi Higo’nun Efendisi anlamına gelir. Higo aynı zamanda Japonya’da Kyushu adasında yer alan eski bir kasabanın ismidir. Kami ise koruyucu demektir. Aynı zamanda Shogun (Barbarları Yenen anlamına gelen bir tür general ünvanı) tarafından samuraylara verilen oldukça yüksek bir ünvandır.
Higonokami üretimi.
Gel zaman git zaman bu üretim de biraz azalıyor, bugün dünyada koleksiyon yapmak isteyenlerin gözde objelerinden biri haline geliyor.

Tabii hala üretim mevcut ama daha sınırlı bir sayıda.
Kalem ile kılıcı bile birleştiren Japon kültüründen bu üstün bir savaşçı kılıcı formundaki bu geleneksel, tamamen el yapımı, pirinç saplı bıçak da benim kısa süre dayanan Japon viskilerimin yanında huzura eriyor.
İkisi de üst düzey zanaat, ikisi de sanat.
Kampai diyerek bitirelim 🇯🇵
Ozan
Bu bahsi geçen reformların bir çok etkisinden biri de meşhur samuraylar üzerinde oldu ve her geçen gün sayıları azaldı.
Bununla beraber kendileri artık yok sayılsa da bir çeşit reenkarnasyon misali, kültürleri farklı formlar içerisinde yaşamaya devam etti.
Reformlar neticesinde samurayların varlığı reddedilirken, onlara yeryüzünün en müthiş kılıçlarını yapan sanat/zanaat ustaları da bir anlamda boşa çıktı diyebiliriz.
Bu ustalar enteresan bir iş yaptı ve mini kılıç şeklinde bir alet ürettiler sonrasında. Geleneksel savaşçıların olmadığı zamanının modern dünyasına ayak uyduran bir alet.

Okullardaki öğrencilere kalemtraş olarak satılan bu çakı/bıçak/kalemtraşın hikayesi de 1800'lerin sonunda başladı.
1907'de Higonokami yani efsaneye göre Higo'nun Tanrısı'nın bıçakları bir federasyon bile oldu. Japonya'da hala Higo bıçağı olarak geçiyor kısaca. Bıçağın ismi Higo’nun Efendisi anlamına gelir. Higo aynı zamanda Japonya’da Kyushu adasında yer alan eski bir kasabanın ismidir. Kami ise koruyucu demektir. Aynı zamanda Shogun (Barbarları Yenen anlamına gelen bir tür general ünvanı) tarafından samuraylara verilen oldukça yüksek bir ünvandır.
Higonokami üretimi.
Gel zaman git zaman bu üretim de biraz azalıyor, bugün dünyada koleksiyon yapmak isteyenlerin gözde objelerinden biri haline geliyor.

Tabii hala üretim mevcut ama daha sınırlı bir sayıda.
Kalem ile kılıcı bile birleştiren Japon kültüründen bu üstün bir savaşçı kılıcı formundaki bu geleneksel, tamamen el yapımı, pirinç saplı bıçak da benim kısa süre dayanan Japon viskilerimin yanında huzura eriyor.
İkisi de üst düzey zanaat, ikisi de sanat.
Kampai diyerek bitirelim 🇯🇵
Ozan